14 Nisan 2015 Salı

AİLEDE HUZUR VE ÇOCUKLARDA UYUŞTURUCU KULLANIMINA ETKİLERİ

......
bakınız size  aile saadetinin  tesisinin formülünü veren kısa bir olay anlatacağım.
1885 eylül ayı.
Genç osmanlı zabiti Yusuf ilk görüşte aşık olduğu oturdukları semtin esnaflarından Hüseyin efendinin kızı Zeynep ile evlenir.
Hüzünlü sonbahar rüzgarları önünde savrulan yapraklara inat onlar aşkın ilk baharını yaşarlar her gün.
Kış gelir geçer, bahar dahi yaza döner yüzünü.
Aynı semtte oturan ve dahi komşusu olan zabit arkadaşları hayretle bakar, imrenirler Yusuf ile eşine.
Sorduklarında cevap alamayışları ise biler onları her geçen gün iyice huzurlu yaşamın sırrına dair.
Bir dost meclisinde otururken arkadaşlarından birisi sorar yine: Ya Yusuf Allah aşkına evleneli yıl oldu ne kavganızı,ne gürültünüzü duyduk. Oysaki biz malum sebeplerden aksayan maaşlar ve yaşadığımız sıkıntılardan dolayı yeriz birbirimizi hatun ile,hemde her gün.
Nedir sizdeki bu sükutun sırrı?
Zabit Yusuf gülümser ve başlar anlatmaya: biz hanım ile anlaşma yaptık evlendiğimiz ilk gün.
Ben eve gittiğimde sinirli olursam eğer fesin püskülünü ters tarafa atarım. O beni karşıladığından bakar püskül ters tarafta alttan alır sözlerimi,ters davranışlarımı tartışma olmaz,bende sakinleşirim az sonra.
Arkadaşı gülerek sorar: ya yenge hanım sinirliyse?
Eşim de sinirliyse eteğin bir ucunu beline sokar. Bakarım eteğin peşi belinde ona göre davranır,alttan alır kavgaya mahal vermem.
Diğer bir arkadaşı heyecan ile sorar: ya senin püskül terste iken kapı açıldı ki yengenin peşi belinde ne olacak?
Yusuf gülümser.
O zaman ben bir baş hareketiyle püskülü bu yana atarım,o da yavaşça peşi alır belinden yine tartışmasız bir gün geçiririz.
Değerli dinleyiciler.
unutmamalı ki mutlukla da geçse, üzüntüyle de gün akşam oluyor ve ömürden bir gün daha geçip gidiyor sessizce.
ve insan herkes tarafından kırılıp incirilebilir,lakin sevgiliden gelen karşısında ya tuz olur,ya da buz.
Sevmek,sevilmek ve huzurun tesisi için sebepler bulmak yerine türlü bahanelerle ile bunu bozan çiftler bugün adliye koridorlarını doldurmakta. Yuvalar dağılmakta,insanlar mutsuz,huzursuz olmaktadır.
En buhranlı anlarımızda dahi sevdiklerimiz ve yuvamız teselli kaynağımız,huzur limanımız olmalıdır.
Deşarj hedefi olarak eşini ve ailesini yani bu kutsiyeti seçenler her daim kaybetmeye mahkumdurlar.
....
(2012 "ailede huzur ve çocuklarda uyuşturucu kullanımına etkileri" konulu konferans sunumundan)



®Fatih ÇALTI Stratejik Danışman

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder